En Güçlü Motivasyon Cümlesi

Photo by John Gibbons on Unsplash

Size en güçlü motivasyon cümlesini söylüyorum. Motivasyona ihtiyaç duyduğunuz her an bu cümleyi hatırlayın. Sadece motivasyona ihtiyaç duyduğunuzda değil her zaman hatırlayın.

“Öleceksiniz”.

Evet, evet yanlış duymadınız öleceksiniz. Şimdi bu nedenle kalkın ve bir şeyler yapın.

Bunu sizi korkutmak için söylemiyorum. Öncelikle bu yazdığımı okuyorsanız hala zamanınız ve şansınız var demektir. İnternetiniz var demektir. Bilgisayar tablet ya da akıllı telefonunuz var demektir. Demek ki karnınız da tok. Okuyabildiğinize göre sağlığınızı da iyi olarak kabul edilebilirim. Listeyi uzatabilirim.

Bu saydıklarım sizler için büyük nimetler değil mi?

Yaşıyor olmaktan büyük bir hazine olabilir mi? Hala adım atabilirsiniz ve her adım sizin daha mutlu bir hayata yaklaştırabilir. Anlamlı ve dengeli bir hayat için kalkıp adım atın. Çünkü öleceksiniz.

Bu satırları bir hastane odasında yazıyorum. Hasta yatağında yatan kişi ise babam. Bir sabah evden çıkıyor ve bir an kalp bir küçük damla pıhtı atıyor. Bu küçük kan pıhtısı beyinde ki bir damarı tıkıyor. Sonuç ise felç. Neyse ki çok küçük bir pıhtı olduğundan, tıkadığı bölgeye zarar vermeden müdehale edildiğinden ve o bölge ölmeden tekrar beslenmeye başladığından, şimdi sağlığı gayet iyi. O pıhtı hayati bir bölgeyi tıkayabilirdi, kalıcı bir hasar verebilir ve hatta ölebilirdi de.

Lüleburgaz Devlet Hastahanesi

İşte bu nedenle bu kelime bir motivasyon cümlesi.

Tekrar söylüyorum “Öleceksiniz. Sevdikleriniz ölecek”.

Zen Felsefesi’ nin ve bir çok kadim öğretinin içinde de önemli bir yer bulan çalışma “Ölümü hatırlamaktır”. Bundan kendinize yeni ızdıraplar çıkarmanız için söylemiyorum. Zaten insan kendine yeterince ızdırap çıkarmıştır ve bunlarla yeterince meşguldür.

Tam dersi bu anın kıymetini bilin diye söylüyorum. Ölüm insanın karşı karşıya olduğu tek gerçek ama insan bunu unutmak için elinden geleni yapar.

Şimdi ölümü düşünün ve annenize ya da babanıza dönüp bakın. Onlara karşı konuşmalarını da aynı şekilde tahammülsüz davranabilir misiniz? Bir daha o konuşmayı yapma fırsatınız olamayabilir. Onlarla yaptığınız sohbet sadece anılarda kalabilir. Şimdi bir daha düşünün. Bu tahammülsüzlük kime?

Photo by David Ananda on Unsplash

Her şeyi geçtim siz öleceksiniz. Yetersizliklerinizle, geçmiş travmalarınızla ya da trafikte önünüze kıran şoföre öfkelenmekle hayatınızda ki mutluluğu kendi ellerinizle veriyorsunuz. Sizi kimse sinirlendirmiyor, kimse mutluluğunuzu elinizden almıyor. Koşullar bu şekilde gelişiyor. Siz bu koşullarda ki halkalardan sadece bir tanesisiniz. Olayların sonucunda siz bir karar veriyorsunuz ve adım atıyorsunuz. “Mutsuzluğu, öfkeyi, hep zaten benim başıma geliyoru, ben zaten çok şanssızımı, benim kaderim buyu” seçebilirsiniz ya da “Her şeye rağmen, içinde bulunduğunuz durumda mutlu olmayı, doğru olanı yapmayı, devam etmeyi, erdemli ve cömert davranmayı “ tercih edebilirsiniz.

Karar sizin olmalı. Ezberlediğinizi, alışık olduğunuzu yapmamayı, her an için tekrar ve tekrar kendi tercihinizi yapmayı öğrenmelisiniz.

Şimdi durun ve düşünün ne yapıyorsunuz? Her sabah yataktan ne için kalkıyorsunuz? Zaman geçsin diye mi? Yoksa sizin için anlamlı olan hayata doğru bir adım daha atmak için mi?

İnsanlar çoğunlukla başkalarının mutlulukları ile ilgilenirler ve bunlardan kendilerine mutsuzluklar çıkarırlar. Başkasının dış görünüşü güzeldir ama sizinki yeteri kadar iyi değildir. Başkası zengindir. Güzel tatillere çıkıyordur ama siz yapamıyorsunuzdur. Hatta haksızlığa uğramışsınızdır ve hakkınız yenmiştir. Evet bunların hepsi doğru olabilir. Birileri sizden daha zengin, güzel, şanslı olabilir. Haksızlığa uğramışta olabilirsiniz. Bunların hiçbiri bir gerçeği değiştirmiyor.

Öleceksiniz. Öleceğiniz anı düşünün o an aklınızdan “ya o daha şanslı ya da daha güzel ama benim hakkım yenmişti mi geçer” bunların hepsi geçici ve koşullara bağlı şeyler. “Keşke” ile başlayan bir cümle de kurmak istemiyorsanız şimdi kalkın. Çünkü ölümün ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Hep aklınızda 90 yaşında ton ton yaşlılar olarak sıcak yatağınızda sevdiklerinizin yanında son nefesinizi verme gibi bir hayaliniz var ama gerçekte ne zaman ne nasıl olacağını bilmiyorsunuz.

En azından şu an değil gibi görünüyor. Bu nedenle şimdi kalkın ve bir şey yapın. Fırsatınız varken yapın.

Çünkü öleceksiniz.

Emre Peker

Scroll Up