Güzel bir rivayet biliyorum:
“Her kum tanesinin içinde 3 bin tane alem var..”
Peki, kendini düşün; her bir hücrenin içinde kaç bin tane alem var?
Duyguların, düşüncelerin; hepsi zihninde değil mi?
Zihnin hangi alemde peki?
Dünya, kendini olduğu gibi kabul edemeyen insanlarla dolu. Doğmadan önce başlıyor kılıflar giydirilmeye. İsim, renk, meslek, yetenek, tarz aklına ne gelirse önce ailede sonra toplumda devam ediyor dayatılmışlıklar. Ve yaşam doğumdan ölüme uzanan bir travma halini alıyor. Bu travmatik filmin senaristi de, yönetmeni de, başrol oyuncusu da SENsin!
Neden başrol sensin çünkü hayat senin hayatın. Neden senarist sensin çünkü hayat seçimlerin, kabullenişlerin ve reddedişlerinden ibaret. Neden yönetmeni sensin çünkü hayatını yöneten senin zihnin!
Sıradan bir gününü düşün. Saatine baktığında o anki zamanın içinde misin? Yoksa uyanır uyanmaz otomatikleşmiş düşünceler ve eylemlerin bir kuklası mısın? Uyandım; sıra kahvaltıda, sıra hazırlanmakta, otobüse binmekte, işe/okula gitmekte, işte/okulda rutin işleri yapmakta, öğle yemeği yemekte, akşam eve dönme zamanını beklemekte, akşam eve dönmekte, uyumakta vs vs..
Zihnindeki binlerce alemin içinde kuru bir yaprak gibi savruluyorsun adeta. Hangi düşünce senin, hangi duygu senin? Sahip olamadıklarına özlem duyarak ve sahip olduklarını unutarak geçiriyorsun zamanını. Şimdi ve bu anın farkına varsan, ah bir varsan, bir uyansan..
Farkındalık Egzersizi:
Çok basit bir denemeyle başlayalım.
Şimdi dur ve sadece burada yazılı olan harflere bak. Lütfen okuma sadece bak. Rengine, kıvrımlarına, düzenine, aralıklarına bak; tanımlama, anlam yükleme. (hala okuduğunu görüyorum:)
Yapabildin mi? Bir kaç saniye de olsa hiçbir otomatik düşünceye kapılmadan zihnin durabildi mi?
Eğer yapamadıysan üzülme çünkü bunda üzülecek bir şey yok:) Denemeye devam et; ilk seferde olmaması çok normal. Pratik yapmak için her gün 86.400 kere şansın var (24 saatteki saniye sayısı). İçtiğin kahveye bak, yediğin yemeğin lezzetini hisset, yürürken adımlarını hisset, konuşurken kendi sesini duy. Benliğin ve çevren sürekli ve her gün pratik yapacak araçla dolu!
Eğer farkındalık egzersizini yapabildiysen tekrarlamaya devam et! Evet doğru okudun tekrarla! Çünkü harika bir vücuda sahip olduğun için spor yapmayı bırakmamalısın:) Harika bir zihnin var ve onu korumak için ona güzel alışkanlıklar kazandırmalısın:)
Şimdi ve bu anda olduğunda zihnin su gibi berraklaşacak ve gerçekten seni mutlu eden şeyleri, gerçekten seni üzen şeyleri, nelerden hoşlandığını, yeteneklerini keşfedeceksin. “Ben zaten bunları biliyorum, şunu severim bunu sevmem” dediğini duyar gibiyim:) Hayır bilmiyorsun, yap ve gör; denemesi bedava:)
Şimdi ve bu anda olduğunda, değelerini keşfetmeye başlayacak ve hayatını da buna göre yaşayacaksın. Örneğin, dinamik yapıya sahip olan bir insanın masa başı bir işte çalışması kendi hayatını traji-gerilim film kategorisine sokmaktan başka bir işe yaramaz. “Git-gel Konya 6 saat”le devam eden otomatik zihin alemini şimdi ve bu anda olduğunu farkederek ve değerlerini keşfederek değiştirebilir. Bulunduğu anın, mekanın, ruh halinin ve düşüncelerinin farkına varırsa zihin otomatik yönetimden çıkar ve yönetimi ele alır! “Bu iş bana uygun bir iş değil” kıvılcımıyla başlayan uyanış, “başka çarem yok, ben sana mecburum bilemezsin, geçim kaygım, borcum var” limanlarından uzaklaşır, değerlerine uygun liman arayışına başlar. Zihin bu yönde gelişmeye başlayınca göz açıklığı da kendiliğinden gelir. Bakış açın artık önceden göremediklerini keşfetmeye ve değerlerine uygun alemlere doğru yelken açmaya başlar..
Peki bu otomatik zihin halinden nasıl çıkacaksın, değelerini nasıl keşfedeceksin ve kendi aleminde nasıl yaşayacaksın?
Bu sürecin başlangıcı 6 adımdan oluşuyor:
1- Doğru ANLAYIŞ
2- Doğru DÜŞÜNCE
3- Doğru SÖZ
4- Doğru EYLEM
5- Doğru YAŞAM
6- Doğru ÇABA
Bu 6 kavram üzerine inşa edilen zihinde otomatik yönetim yoktur. Her daim uyanık ve yaşamın farkında olarak kendi alemini kurarsın. Yaşadığın sürece pratik yapıp kendini geliştirirsen her adımda zihnin daha dengeli ve huzurlu olacaktır.
Hayatımın her alanında ilke edindiğim bu 6 adımı kullanmanı tavsiye ederim. Eğitimlerimde ve danışanlarımla yaptığım görüşmelerde tüm süreçleri bu kavramlara dayandırıyorum. Kişilerin farkındalığı ve konsantrasyonu da eklenince sonuç; mucizeler gerçek oluyor:)
Kolay olmayacak, elbet üzüleceksin:) İlerledikçe desteğe ve rehbere ihtiyaç duyabilirsin bu da çok normal. Bu noktada 6 adımda belirttiğim doğrular gibi “doğru kişiye” ulaşırsan hafif koşu parkurundayken maraton koşusuna terfi edersin:)
Hatırla; denemek için her gün 86.400 saniyen var. Dünyada tüm canlılara eşit verilmiş tek şey bu; onu iyi kullan.
Farket ve zihnini otomatik pilottan çıkar, keşfet ve değerlerini öğren, dene ve kendi aleminde yaşa. Unutma;
Bakış açın hayatını yönetir!
Daima uyanık kalman dileğiyle..
Görkem Bakkaloğlu